11 Eylül öncesi Amerika da evimin
camına Türk bayrağı asmak istediğimde “Manyak mısın? Örgütçüler bırakmaz.” Demişlerdi.
Onlar Saddam’dan kaçıyoruz deyip, Amerika’ya göçmen gelmişler, kira yardımı,
yiyecek yardımı, hastanelerde çevirmenleri, okullarda part time işleri hazırdı.
Sürekli Türklerin katliam yaptıklarına, bebeklere kadar öldürdüklerine dair
filmler gösterdiklerini duymuştum üniversitede, itiraz edemiyorsun çünkü onlar Amerikan
hükümetini arkalarına almışlardı. Camiye gelen 1-2 tane kişi vardı bunlarla
beraber gelen ama Türk dostu olan.
“Benim adım Khan” filmini izlerken gözyaşlarımı
tutamadım. Sadece üvey babasının soyadını taşıyan Hintli bir çocuğun, soyadı
yüzünden öldürülmesini, Müslümanların yaşadığı zulmü gördüm. Asperger sendromunu bile takmayan bir kadının
aşkını, aile olmalarını, herkesin kendi dinlerini saygı içinde yaşamalarını,
filmin ortasındayım, gözyaşımı tutamıyorum. Nedir bu gözyaşlarına sebep? Aşk
mı, zorlukları yenmek mi, yapılan zülüm mü, canına kıyılan katledilen bir çocuk
mu, bir babanın sadece başkana tek kelime demek için ülkeyi bir uçtan bir uca
kat etmesi mi, filmin sonunda ne hissedeceğim acaba, çocuk geri dönmeyecek ama
bu aşk mutlu bitecek mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder