SELAM KKY
Hocaya söz verdiğim halde aylar
oldu sana yazmayalı, seni yazmayalı, elime kalem almayalı, aklımı toparlamam için
bir tokmak lazımmış kafama inen, birinin kalbimi alıp avuçlarına tırnaklarını geçirmesi
yada yüzme bilmediğimi biledikleri halde buz dolu bir havuza atılmam lazımmış. İşte
bunlar oldu birden. Çocukluğumda beni en çok etkileyen kitabı netten buldum “Kalp
Ağrısı”nı okumaya dalmışım Halide Edip’den göz yasları içinde, Kaba görünüşlü
iri yarı bir komutanla olan yaşanması gereken ama yaşanamayan bir sevda. Okurken
senin yazdığını bile görmemişim Bu haftam yoğundu evde dekorasyona başladım.
İste sıkıntım çok fazla her an büyük
gelişmeler olabilir, hayat nelere gebe bilinmez. Çalışma ortamımım en yüksek
yer olsa da pislikten yıldım. Bilirsin hiçbir gün yalaka riyakâr olmadım. Baş eğmedim.
Doğrumdan şaşmadım haram lokma yemedim. Bir gün olsun ast üst ayırmadım lokmamı
hep paylaştım. Astlarım her zaman dışarıda görüştüğüm kişi oldular. Burada her
şeye göz yumman isteniyor. “Çok pis alerjim var toza diyorsun, adamın çözümü günlük rutin temizlik değil de “alerjisi olmayan
bir başkası” arı kovanına çomak sokanlar sevilmez. Ama arılar bal yapmıyorsa
kraliçe arıya bunu demek lazım. İlk müdürüm demişti “Müdür 20 kişiyi
çalıştıramazsa, çalışan bir kişiyi her zaman gönderir diye”. Yazık bu kurum böyle
ise 3 günde 10 kere tel açıyorsan (Ben utanıyorum adamlar öyle geniş ki takım
elbise ile müdürlük taslayan bir yardımcı hizmetli) toz alınsın diye, yıl bık
pes et diye kahve çayı bile yasaklıyorsa, sonra başkaldırınca kızmamak lazım
(Türkiye de kızmamak değil sonucu hep sürgün yeni adıyla mobing oluyor”. Gelen gideni
aratırmış derler inanmak istemedim. Ama sanırım öyle olacak. Bir ekstra kazancım
yok, kaybım çok, belki çalışılacak tek kişinin de gitmiş olması, düzelecek
denen şeylerin git gide bozulması, insanların binanın adına bakınca içinde
yaşanılanlarında öyle olduğunu düşünmesi ne çok şey birikmiş. İşin garibi hala
nefes almadan çalışıyorum. 3 ayda bir kere yıkanan lavaboya her girdikçe insanları
rabbime sevk ediyorum. Bu düzende kalmaya niyetim hiç olmadı, elimde kalanım
bir babam olmasa bugün gideceğim biliyorsun, KENDİMİ BİLE ALMADAN….
Kötü bir şey duymamak için doktora
gitmiyorum artık. Sana söz verdim ve tuttum. Son raddeye kadar Yada sen gelip
götürene kadar gitmek yok. “Bu can bu bedenden bezer, usul usul azar azar….”
Seni özledim Kalp ağrısında her sayfada
damlada sen vardın Seni yasadım senle yasadım Gözlerimden yaslar akıyor simdi,
özlemden sanırım.
Yıllar sonra dönmek, düzen
zordur yaaa. Alıştın mı insanca yaşama.
Ankara nasıldı Benle başka
biliyorumJ YKM,
Starbucks aradı mı gözlerin beni. Acaba burnunun direği sızladı mı? Hic özledin
mi beni Hep bekliyorum canisiiiiii gelecek, geç kaldı. Ne oldu diye.
Gecen sabah bir şarkı
dinledim
Tuhaf, çok tuhaf En yakınken en uzak,
Senin bir sevgilin var, Muhtemel benim de olacak,
Senin bir sevgilin var, Muhtemel benim de olacak,
Gizli bölmelere Saklamış gibiyiz,
Bütün yaşananlar, Biter mi bitince aşk?..
Bütün yaşananlar, Biter mi bitince aşk?..
Olur da yolun düşerse
Bir kahveye uğra derim,
Ya da beş çayına.
Bir yudum sohbete beklerim
Çok ayıp mı olur?
Yakışık almaz mı davetim?
Bu kadar zor mu her şey?
Canımın içi seni çok özledim
Bir kahveye uğra derim,
Ya da beş çayına.
Bir yudum sohbete beklerim
Çok ayıp mı olur?
Yakışık almaz mı davetim?
Bu kadar zor mu her şey?
Canımın içi seni çok özledim
Ben de uzun bir yola gittin farzederim
Kandırırım kendimi ne yapayım
Bütün hatıralarıma da saygılar arzederim
Ama unutur muyum asla, niye unutayım
BEŞ ÇAYI DİNLE
Kandırırım kendimi ne yapayım
Bütün hatıralarıma da saygılar arzederim
Ama unutur muyum asla, niye unutayım
BEŞ ÇAYI DİNLE
Ne uzun oldu yokluğun, cok bekledik hos geldin....
YanıtlaSil