5 Ocak 2015 Pazartesi

DUAM ve SEN

Hatırlar mısın seninle tanıştığımızda benim gözyaşlarım hiç durmazdı. Sen öğretmiştin bana ağlamamayı, duanın gücünü yeniden keşfetmeyi. Her zaman sen yanımda oldun. Duam oldun. Ne çok destek verdin bana bilmesen de farkında olmasan da, gözlerim dolduğu an “Ben gidiyorum eğer ağlayacaksan derdin”, acımı unutmadım ama acıyla yaşamayı öğrendim.

Son bir aydır ne zaman sorsam sana hep kaçamak cevap verdin. Sorumu geçiştirdin. 1-2 kere tam bir şeyler kaçırdın ağzından ama sonra toparladın. Bugüne kadar… Biliyordun ben senin gibi güçlü değildim. Çabucacık yıkılırdım.


Bu gün bende yandım senin kadar. Durdu dediğim gözyaşlarım aktı gene, belki senden çok. Ben sen gibi değildim gizleyemedim tutamadım içimde affet, gitme sen gitme bari bu sefer.  Ağlıyorum diye kaçma kızma bana, ben bilirim o acıyı, bilirim senin yiğitliğini sertliğini, senin yerine de ağlarım. Yüreğin elinde şimdi bilirim, tırnakların geçmiş üzerine, dudağını  ısırmışsın belki sesin çıkmasın diye. Ayakta kalmak zorundasın diye. Ben ayakta kalamamıştım. “Gücüm yetmedi” diye yıkmıştım ortalığı, kimin gücü yetiyorsa..







 Bu acının ne adı var ne tarifi. Biliyorum sende yaptın elinden gelen her şeyi olmadı… Duam ve sen vardın. Senin içinde duan olsun umarım.