4 Eylül 2014 Perşembe

GÖZÜNE SOKMAK

    




             Belki yazdıklarım çok masumca geldi, bu birazda gördüğüm kötülüktendir. Bencil insanların kullanmasından, yaralamasından, her seferinde bir parçamı alıp götürmesinden yoruldum. Ben çıngar çıkaran olamadım. Hep verdim, başkalarına söylendim ama alana sesim çıkmadı.
           Yıllar önce idi, ilk defa kendi evim olmuştu. Kek ve börek yapmıştım. Dilimledim. "Getir getir ama ortasını getir. Yıllarca hep annem kenarını yedirdi, hiç böreğin kekin ortası nasıl bir şey bilmem" demişti eskide kalan hatırlamadığım birisi...
          Biz aileden alışmışız her şeyin en iyisini başkalarına verip en kötüsü ile yetinmeye ve itiraz etmemeye..
          Şimdi bakıyorum millet en iyisini kendi çocuklarına veriyor, kendi çocuklarını koruyor, kolluyor. Bayram da tüm çocuk evin çocuğu içinmiş, gelen misafir çikolata değil de şeker yese de olurmuş... Ben bunları 35 imde öğrendim. İnsan bencil olmamalı. Fakat ilk önce kendini, ailesini mutlu etmeli. 
         Yıllarca babamın arabamı değiştirme isteğini reddettim, ayıp pahalı araba ile işe gitmek, ne gereği var arabam harika (kızım derdim), sonra baktım konfor da gerekli, ben arabayı aldırmasam da sevgili akrabalarım beni " Baba parası ile hava atmakla suçluyor" bari dedim alsında suçladığına değsin...
     Yıllarca çevremde mütevazılığımla bilindim. Bazen fazla mütevazı olmakta iyi değil. Direk gözüne sokmasan da yavaş yavaş alttan alttan vereceksin. Gözünü çıkarmadan, gözüne sokarak....