30 Nisan 2012 Pazartesi

Küsmedim Neşedim




Neşet ERTAŞ, Leyla''ya gönül verir fakat bazı nedenlerden dolayı babası şiddetle karşı çıkar, ''evladım'' redifli bir türkü söyler:

Temiz ruhlu, saf kalplisin, şöhretlisin
Hakkın vardır evlenmeye evladım
Mevlam sebep olanları kahretsin
Asılsızı alma dedim evladım!..

Evvelden tutmadın Neşet sözümü
Öksüz koydun yavrularım, kuzumu
Alma sözden bilmezlerin kızını
Son pişmanlık fayda etmez evladım!..

Sen Neşedim diyorsun, o da ben Leyla
Sebep oldu anası ayırdı böyle
Bir sen söyleyeyim birde sen söyle
Ata sözü muteberdir evladım!..

Tükettin ömrümü, koymadın özümü
Ata sözü tutmayan döver dizini
Leyla konserinde, takmış pozunu
O da bize namustur evladım!..

Dokunsalar nazik tene kir gelir
Bizden önce ceddimize ar gelir
Köle olmak şanımıza zor gelir
Asaletsiz alma dedim evladım!..

Küsmedim Neşed’im kahrettim sana
Baban değilmiydim, sormadın bana
Olan olmuş yavrum, ne deyim sana
Sen aklını yitirmişsin evladım!..

Muharrem Ertaş (D:1913-Ö:1984)

Bu şiirsel konuşma, Neşet''in Leyla ile evlenip ayrılmasından sonra da sürer. Bu kez, Neşet, Leyla''ya, hatanın kendisinde olduğunu söyler:

"Bilemedim kıymetini kadrini
Hata benim günah benim suç benim Eliminen içtim derdin zehrini
Hata benim günah benim suç benim
Bir günden bir güne sormadım seni
Körümüş gözlerim görmedim seni
Boşa mecnun eylemişim ben beni
Hata benim günah benim suç benim"

Neşet Ertaş''la babası ve Leyla arasındaki bu hikayenin sonuçta geldiği yer ise şudur:

''Cahildim dünyanın rengine kandım
Hayale aldandım boşuna yandım
Seni ilelebet benimsin sandım
Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Sözüm yok şu benden kırıldığına
Gidip başka dala sarıldığıma
Gönlüm inanmıyor ayrıldığına
Gözyaşım sen oldun kahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
Garibim can yıkıp gönül kırmadım
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım
Daha bir gönüle ikrar vermedim
Batınım sen oldun zahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin''
..]
YORUMLAR
]

DOKTOR 
(10.05.2012 11:48:22) 

Öncelikle kul kaderini yaşar derler bizim oralarda belkide neşet ertaş'ı yaşadıklarıdır büyük yapan.aşk desem kime leyla ya mı yoksa insanoğlunun er geç farkna vardığı ilahi aşk mı neşet ertaş bozkırın tezenesi yaşadığı cografyanın mızrabı.üstad der ki:zengin isen ya ağa dirler ya paşa, fukara ise ya abdal dirler ya cingan haşa.(orjinali bu)üstadı yaşarken hatırlamak adına sagol varol aybalam... 

5 Nisan 2012 Perşembe

Mucize






Bir arkadaşım sordu dün. Hayatta mucizelere inanır mısın, hiçbir mucizeye şahit oldun mu diye? Düşündüm; benim hayatımda mucize karşıma çıkan insanlardı dedim. Sen, Kokusunu Bilmediğim Yabancı ve başkaları… Mucizeleri onlar yaşattı. Yolumu kaybettiğimi düşündüğümde karşıma çıkmaları bir mucizeydi benim için. Karşılaşmalarımız, tanışmamız çoğu zaman açıklanması zor olaylardı. İnsanlardı, dostlardı benim mucizelerim. Bir hata ile Kokusunu Bilmediğim Yabancıya ulaşmam, Bir yorum ile efelerin efesi ile tanışmam, bir nişan ile Özgürlüğümü yeniden bulmam gibi… Belki hayattaki en büyük mucize sağlıklı bir çocuk sahibi olmak ve onu yetiştirebilmek. 
Elimden gelen her şeyi yaptıktan sonra iyileşti derken, annemi kaybetmem mucizelere olan inancımı sarstı. Benim için yaşanılacak belki tek mucize kaldı…. Büyük insanlar olmadığımız sürece yaşayacağımız mucizeler sadece Ya Hak Teala tarafından önümüze konacak, ya da karşılaştığımız kişiler mucizemiz olacak. Kiiii onları da yolumuza çıkaran gene “O”…. Rehberimiz bizim için en büyük mucize belki de çoğu zaman görmediğimiz. Kuran-ı Kerim elbette. Senin beni sevebilme ihtimalin bir mucizeydi. Özgürlüğümün hep yanımda kalması, mucizelere inanan yaşayan birinin, bir gün belki benim mucizem olması. 

Bazen fay hatlarımız çatlasa da, deli gibi kıskansak da, kırmızlarımız pembeye dönmüyor mu? Asla dediklerimizi yaşamadan ölmeyiz. Buna inandım hep. Mucize dediklerim “Dost” diyebildiklerim oldu hayatımda… Ben ne kadar hareketliysem onlar o kadar ağırbaşlıydı. Her konu da dengeledik yaşamlarımızı. 

Mucize nedir peki? Hiç olmayacak bir şeyin olması mı? Herkesin mucizesi niye farklı? Mucizeler var da hayatımızda biz mi görmüyoruz? 

Sen ve Ben 
Gün değil, hafta değil, ay değil 
Beş sene, on sene sonra gelsen de 
Bu canım durdukça tende 
İyi bil 
Beklediğim sensin. 

Bazen bir demet gül alırım elime 
Bazen ıhlamur çiçeği 
Her şeyin doğrusu ve gerçeği 
Kokladığım sensin. 

Cebimde mektubun olmayabilir 
Ne çıkar fotoğrafın yoksa masamda 
Öğrenmek istersen eğer 
Gel, sevda iklimime gir 
Açılmamış gönül kasamda. 
Sakladığım sensin. 

Yağan yağmur duyar mı bilmem 
Topraktaki mutluluğu? 
Ve güneş vurunca topraktan yükselen buğu 
Doldursun diye 
Yerle gök arasındaki boşluğu 
En masum sevgiye 
Eklediğim sensin. 

Uykudayken, uyanıkken 
Uzakta ve yakında 
Sen olmasan da farkında 
Gidip gidip arada bir 
Yokladığım sensin. 

Gökçekimi (sh. 28) 

Abdurrahim Karakoç 




candostuma (10.05.2012) 
ağzına sağlık çok güzel olmuş 
yabancı 
(04.05.2012) 

Yazarımız diyor ki benim hayatıma hep mucize insanlar girdi, hayatıma girn insanlar hep mucize etkiler yaptı. İnsanoğlunun her bir uzvu ve bu uzuvların her biri Yaratıcının bir sanatıdır, bir nevi mucizevi işlevleri vardır ki, hakikatin kıymetini ancak ilim adamları ve hak adamları anlayabilir. Cevahirin kadrini cevher früşan olan bilebilir. Birde hayatına giren insanların değerini ancak gerçek dostlar anlayabilir. Ki yazarımızın dostlarının değerini anladığını görebiliyoruz. Onları mucize olarak adlandırdığına göre...

Bazende hayatımıza girmesini istediğimiz insanlar vardır, ancak onların yanı başımızda olması için greçekten imkansızlara ihtiyacımız olur. Şairin dediği gibi:

Bir araya gelip, şöyle bizbize
Konuşmamız için mucize gerek
Bir ömrü yaşamak, şöyle dizdize
Kavuşmamız için mucize gerek

Okyanusta yitmiş kayık gibiyiz
Sudan çıkarılmış balık gibiyiz
Biz ki bu hasrete layık gibiyiz
Buluşmamız için mucize gerek


Böyle durumlarda da, işi kadere havale etmek gerekebilir. Hayırmıdır şermidir bilemiyeceğimiz
durumları... 

neşet KA 
(01.05.2012) 

ağacı kavak,kuşu karğa,yemişi pürçekli ve aşı madımak olan deniz yüzü görmemiş bir vilayetin son celaliliğine soyunmuş deniz kızı sen zaten mücizesin demektir.Hayat tamı tamına matematik dweğil ki ihtimal hesabı yapıp durasın yok şuna rastladım rastşayacağım falanı geç gitsin ara istasyolarda böyle beklersen menzile ömrün yetermi.Koca Yunus Mevlanın "benim mesneviyi nasıl buldun"una cevap veriyor.Çok geniş tutmuşsun diyor.sen olsaydın napardın diyor Mevlana "ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜM YUNUS DİYE GÖRÜNDÜM" der yürüdüm diyor.Bizler Yunus soyundanız Karacaoglan hısımıyız sen sular gibi kendine mecraanda akmaya devam ,baki selam.Hüdaya emanet ol. 
yabancı 
(14.04.2012) 

Muhal bir hayatta
Ulaşılmazların peşinden koşup
Ceza gibi yaşarız bütün ömrü
İnancımızı kaybetmeden
Zayi etmeden hiç bir anı
Eyvallah etmeden kimselere

Bilmezler sanırız
Eller bizi ne anlasın
Kimselere güvenmez
Lal olur konuşmayız
En olmadık kişilere
Mühlet verip
Elimizdekileri kaçırırız



fatma altay 
(10.04.2012) 

Asla dediklerimizi yaşamadan ölmeyiz. Buna inandım hep.doğru lara söz bulamıyorum söyleyecek, yaşıyorum. tbrk ediyorum sizi yazınız için ,sizin için bundan 4sene önce demiştim "dilsizlerin dili"şimdi de sessizliğimin dili oldunuz rabbime şükürler olsun sizi tanıma fırsatı ve sizden almam gerekenler için bana fırsat verdiği için başarılarınız daim olsun sevdiklerinizle birlikte.... 
hakan zorlu 
(06.04.2012) 

Dünyaya hıçkırıklarla "merhaba" demekle başlayan mucize silsilesi, son nefesin verildiği anda bitmiş oluyormu???..Dokuz tahta / ikibuçuk metrelik beze bürülü cesedin yeniden dirilişi bâki âlemin sahnesine savurmazmı biz fanileri??? Öte yandan, magazin curcunasında "seviyeli ilişkiler" safsatasına teslim olmuş zavallı bedenler talan partisinde meze olmuşlar heyhat!...Zevkin, sevgi temelinde ruhu süslediği gerçeğinden fersah fersah uzaklaşan "format gençlik" beyin hazımsızlığına kurban gidiyor mâteessüf!...Siz ise mucizeyi "sürpriz" potasında eritiyorsunuz biraz insafsızca...Âlemde bir yaprak dâhi izinsiz yere düşmez iken, "beylik" laflarla ahkâm kesmek ne kadar yakışık alır cümlemizin - en başta acizane şahsım - takdirine bırakıyorum affınıza sığınarak...Selam ve dua ile hoşçakalın Deniz Hanım... 
Cemal 
(06.04.2012) 

Sen şaire bakma. Bekleme. O gelmiyorsa sen git, geldim de.