| |||||||||
YORUMLAR | |||||||||
fatma altay (04.05.2012) sessizliğimin sesi okudukça yaşıyorum, yüreğine sağlık mucizem.... yabancı (06.03.2012) "Artık çok uğramaz oldun" dedi yabancı "Ay uzaklaştı da ondandır" dedi Deniz "O ne demek" dedi yabancı "Gel git yapmaya gücü yetmiyor" dedi Deniz "Herkesi de mi boşladın" diye sordu yabancı "Dünya boş zati" diye cevapladı Deniz "Laftan anlamaz diyorlar" diye takıldı yabancı "Halden anlamayanların yanında nedir ki" diye inceden giydirdi Deniz "Sen yazmaya devam et, belki dank eder" dedi yabancı "Kazdım kazdım boş çıktı" dedi Deniz "Sen yağ da, gül bitirmeyen toprak utansın" dedi yabancı "çok uzattın, yağ çekme" dedi Deniz Uzadı yabancı..... salyangoz (18.02.2012) ben seni hep güçlü görüyorum ,ama ne zaman gücüne dayanarak sana bişey söylesem kırılgan küçük bir kızla karşılaşıyorum ... sana bakarken ,seninle konuşurken seni büyük bir dağa benzetiyorum her sözünün her hareketinin güçlü bir dayanağı var yazılarını okuduğumda ise dağın tepesinde açan küçük kırılgan bir kardelen çiçeği oluveriyorsun...hassasiyetlerini öğreneceğim dostum... neşet KA (17.02.2012) ankara sanat kurumunda 12 eylül sonlarında savaş yurtaş(kavruk hasan) sen bi yozgatlısın şu klasik müzigi niye dinliyon bi söyle demişti.aman savaş anladıgımdan değil bi rüzgar esiyo bizim köyün başından çekerek ırmagını öpüyo karşı dagların ardına ne söylüyo bilmiyom demiştim.ve üstüne bi 70 lik (100 lük yoktu) daha içmiştik.Deniz Sol sen bizi sadece sol yanımızdan degil sagımızdan dört bi yanımızdan yakalıyorsun.( o vakitler 100 lük rakı yoktu şimdi savaş yurttaş yok) seni biraz daha okuyabilmek için savaşı bekletiyorum. DOKTOR (17.02.2012) İncir Reçeli tadında olmuş.Birkaç kez okudum kapattım.Yazamadım.Sorun nedir dedim kendi kendime, buldum.Yazıda yaşanmışlıklarım vardı hani misafir odası vardır ya arada kullanılır. Eskimesin diye özeldir ya işte öyle bir şey.Yar diyarında papatya kokusunda kaldı bedenim.Sağol varol. Karadaki Deniz Kızı (16.02.2012) Yabancı Mesajın harıka da Su Ekin'in yüreğine laf geçmez anlamadın mı yazılarından. O iflah olmaz. Hani "İncir Reçeli" filminde diyor ya " Kusmak yok-Sevişmek yok" Su Ekin diyor "Yüreğini ver" KBY demiyor mu "Temas yok". Ağlamakla lal tutmuyor hasretin dili Anlamakla çözmek bir değil olmuyor Bir vuruşluk sevda gibi zamanın eli Yağmalıyor, yok sayıyor da Öldürmüyor.. Çözüm hanginizin yüreğinde bilmiyorum ama Su Ekin akıllanmaz. Emine Yıldız (15.02.2012) Su Ekin,yine duygu yüklü yine heyecan ve yine özlem, merak ....Çok güzel olmuş ellerine ve yüreğine sağlık..... yabancı (15.02.2012) Katılmamak mümkün değil ne güzel söylemiş söyleyen Dinlemek lazım: Senden bana yar olmaz Olsa vefakar olmaz Kışa çevirme yazımı Çalıp dinletme sazımı Küstürüp sen al nazımı Yaralıyım yaralı Her ağaçta bar olmaz Halis Ayhanlı (14.02.2012) Sayın Su ekinin ikazı ve Karadaki Deniz Kızı yorumcumuzun sitemiyle dün benim de yaşamış olduğum teknik sorunun ne olduğunu anlamaya çalışyoruz efendim. Teknik sorumlumuz siteyi genel bir gözden geçirmeye tabi tutacak. Şu an itibarıyla dilerim kayıp yorumumuz yoktur... Bu arada, şunu da paylaşmak isterim ki, biz sitede mümkün olduğu ölçüde çok yazı ve yorum görmek, okumak istiyoruz. Çok çok genel ahlaka aykırı olmadığı, hakaret, küfür veya argo içermediği, katı ideolojik figürler yansıtmadığı ölçüde yzaı ve yorumları yayınlıyoruz. Bir sorun varsa biliniz ki, teknik bir sorundur bu, aklınıza başka kurgular gelmesin efendim... Saygılarımla... Karadaki Deniz Kızı (13.02.2012) Hayirdir yaptığımız yorum önce yayinlanip sonra niye kaldırıldı. Sakıncalı mı bulundu? Daha önce yazdık yayınlanmadı şimdi yayınlanan kaldırılıyor sorun ne??? seyhan özbaş (11.02.2012) içimizde büyüttüklerimizin sözcüklere aktarımı... kutlarım. cemal (10.02.2012) diyaloglarla zenginleştirdiğin yazını, sanki bir tiyatro metni okur gibi okudum. Güzeldi, eline sağlık. yabancı (10.02.2012) Sevenler bir türlü öğrenemeyecekler... Beş duyuları hassasiyetlerini yitirmiş, akılları ah akılları kendini düşünmeye kapatmış.(bknz:mecnun) Aşk şu demekmiş; sevdiğini bütün kötülüklerden azade görüp, bütün iyilikleri onda bilme hali. Büyüteçle soksanız onun gözüne gene de görmez O... Şair demiş ama kimse dinlememiş; Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar Geçti istemem gelmeni Yokluğunda buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme artık neye yarar. NFK yüreğin aydınlık sözlerin berrak olsun hakan zorlu (10.02.2012) Savaşçı ruhuna bezenmiş yalınkılıç bir şövalye var sanki karşımda...Değişerek gelişme modasından ziyade kurulu sistem'e kafa tutabilme iştiyakı sizde "aşk" dantelini örüyor ruh atlasında gergef işler gibi...İçinizde yaşattığınız "ülke" nin bayrağını yâr'in üstüne dikerken sanki mızrak saplama telaşındasınız, niye??? Fetih kalıntılarının hüzün rengi size çok yakışacakken, çalakılıç dalıyorsunuz gönül cephelerine simsiyah Yemen hançeriyle hemdem olmuş hâlde,neden??? Zaptedilip yağmaya mâruz kalmış yıkık bir kalenin taşları kâderiniz olmuş sanki. Gayretiniz, üzerinden toz eksilen sur taşlarından muhteşem bir "saray" çıkarmakmı olacak yoksa, nasıl??? Sorularım boğmasın sizi, ya da kement gibi çekmesin karanlık dehlizlere...Şeyh Edebâli'nin kızı Malhatun bilseydi taşıdığı bereketin ve hissetseydi azâmet çınarın kökleri onda neşv-ü nemâ bulacak. Aklı başından uçup gitmezmiydi? Sizdeki gibi KBY hassasiyeti, vurulurmu acep Osman Gazi terazisinin kefesine bir takdir-i kıymet olsun diye??? Nefes'in "koku" suyla hayat bulduğunuz bu minbalde girişilen hoyrat diyaloglar sizi hangi zemine taşıyacak, doğrusu çok merak ediyorum...Selam ve saygı dileklerimle Ekin Hanım... MÜDÜR BABA (10.02.2012) DUYGULAR GÜZEL ece harput (10.02.2012) hocam merhaba. hocam dıorum cunku bı ogretmenıme cok benzettım ısımde aynı . bursa demırtaspasa eml ogretmenlık yaptınızmı candost (10.02.2012) Eline kalemine sağlık can dostum.yüreğini koydun herzaman ki gibi ortaya, yüreğini görüp kıymetini bilenlere ne mutlu, ne mutlu ki onlara rabbimin onlara seni lütfetseni mazhar olmuşlar; bilmeyenler ise o fay hatının harekete geçmesiyle bir enkaza düşünürler ve lutfa mazhar olamazlar.... |
10 Şubat 2012 Cuma
Kokusunu Bilmediğim Yabancıya 6
3 Şubat 2012 Cuma
Balam Benim Aybalam
| |||||||||
YORUMLAR | |||||||||
Karabina (21.06.2012) Ana başta taç imiş, Her derde ilaç imiş, Bir evlat ihtiyar olsa da; Anaya muhtaç imiş... Yürekleri merhametle dolu olan annelerimizin çoğalamsı dileğiyle, "İnsanların içinde insan gördüğümde alnından öpmek" hakan zorlu (10.02.2012) Buram buram anne kokan nefis bir yazı okudum. Cümlelerin kuruluşunda kelimeler, sırasını bekleyen koyun gibi. Vakti zamanı gelince alıyor yerini usul usul.Öylesine kadife bir sarıp sarmalama var üslubunuzda, kulağa düşen "uçan tüy" gibi. Telaş, heyecan ve umutlar hep "anne" refleksinde hayat buluyor yalın bir biçimde. Elinize sağlık Ekin Hanım... neşet KA (06.02.2012) Hüdaya emanet ol. neşet KA (06.02.2012) Rahmetli annen olsaydı "böyle güzel yazacagına bul münasip bi koca doğur" dermiydi ? Bilemiyorum ama şunu çok iyi biliyorum,eminim "ben ne güzel bi kız doğurmuşum bu kız benden de güzel ana olur komşular"derdi.İşin edebi kısmına dair ahkam keser gibi iri iri laflar etmek istemiyorum ayrıca haddim de degil velakin iki satır laf etmezsekde muhabbet yarım kalıyor gibi.İnsanın iç güzelligi eline yüzüne yansırmış ebem öyle derdi.Senin ayrıyetten (çift "tt")kagıdına kalemine de yansıyor.Deniz hanım.deniz olmakda yarar.İclale de selam söyle rastlıyorsun ara sıra. yabancı (05.02.2012) bu sefer uzun bir ara verdiniz bir deniz gibi bereketli olsun kaleminiz özletmeyiniz ORDA BİR ÇOCUK... BURDA BEN Bir ana gülümserken yorgun ve güzel Yüreği müjdelerle tüy gibi hafiflerken, Orda, bir çocuk doğar sımsıcak dünyamıza Burda ben... Dal nasıl, yaprak nasıl, ekin nasıl büyürse Toprak nasıl uyanırsa bir incecik yağmurdan Orda bir çocuk büyür yumak yumak bir nurdan, Burda ben... Koştuğu, atladığı, durduğu, uzandığı, Düşüp kaldığı yerlerde gözbebeğim var. Orda, toz-toprak içinde bir çocuk ağlar, Burda ben... Ne oyun oynamak ister, ne uyku ne su, Ne elişi resimleri gönlünü alır. Orda, bir uzak evde bir çocuk yetim kalır, Burda ben... Dokunsam, martı gibi uçup gidecek sanki, Solgun yüzlü bir avuç kar. Orda, bir gece yarısı, bir hasta çocuk sayıklar, Burda ben... Birden bire uyanır bir ana uykusundan, Sapsarı bir korkuyla bakakalır nefessiz. Orda, sabaha karşı bir çocuk ölür sessiz, Burda ben... Yavuz Bülent BÂKİLER Su perisi (05.02.2012) Allah kimseyi evladından ayırmasın doktor (04.02.2012) Dünyanın en masum mahlukatıdır çocuklar.Mahlukat dedim çünkü Yaratılandır mahlükat. Kimi kıymet bilmez çünkü kolay bulmuştur.Belkide hiç aramamıştır.Benim gibi bir umut deyip 10 senedir arasalardı Yuvalarda bu kadar iş düşmezdi sizlere .Varsın olsun bunda da vardır bir hayır. Yüreğine sağlık yabancı (03.02.2012) yüreğine sağlık kalemine bereket anneliği ve aileyi her ortamda anlatmalı ve bütün değerlerin yıkıldığı günümüzde sağlam bağlarla birbirimize bağlanmalıyız annelerimiz ve sevgili yavruları için şairin dediği gibi: İlk kundağın Ben oldum, yavrum; İlk oyuncağın Ben oldum. Acı nedir Tatlı nedir... bilmezdin Dilin damağın Ben oldum. Elinin ermediği Dilinin dönmediği Çağlarda, yavrum Kolun kanadın Ben oldum Dilin dudağın Ben oldum. Belki kıskanırlar diye Gördüklerini Sakladım gözlerden Gülücüklerini... Tülün duvağın Ben oldum! Artık isterlerse adımı Söylemesinler bana 'Onun Annesi' diyorlar... Bu yeter sevgilim bu yeter bana! Bir dediğini iki Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki Ve seni öyle sevdim sana O kadar ısındım ki Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim Gün oldu kırdın... İncinmedim; İlk oyuncağın Ben oldum.. Yavrum Son oyuncağın Ben oldum... Layık değildim Layık gördüler Annen oldum yavrum Annen oldum! Arif Nihat Asya Halis Ayhanlı (03.02.2012) Anne sevgiisni ve çocuğun şefkat ve sevgi ihtiyacını o kadar güzel ve duru ve etkili anlatmışsınız ki, okurken çok duygulandım. Annenin şefkati ve çocuğun sevgi ihtiyacı hala dünyanın en güçlü iki duygusu... Dilerim bu yazınız bir başlangıç yazısı olur efendim. Nice yazılarınızı okumak dileğimle... |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)