Dun aksam Kurucu
üyelerinden olduğum "Uluslararası Çocuk Hakları Kültür Sanat
Derneğinin" düzenlediği, Çocuğun yaşama hakkının anlatıldığı
"YOLDA" adli belgesel gösterimi vardi. Filmin yönetmeni Okan
TEMİZARABACı idi. Kendisi Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi
Öğrencisi fakat yaptığı çalışma birçok yönetmenim diyen kişiye örnek olacak bir
çalışmaydı.
Zeynep Hanımla Çocuk
Koordinatörlüğüm sırasında bize resim çalışmaları atölyeleri konusunda yaptığı
çalışmalardan biliyorum. Birde bir kızını trafik kazasında kaybettiğini. Dün
gece yayınlanan "YOLDA" filminde Zeynep hanım ve eşinin 12 yıl ara
ile iki kızlarını okul yolunda trafik kazasında kaybettiklerini öğrendim. İlay ve Ezgi....
Bir aile düşünün bu
iki acı ile hala ayakta hala yaşıyor. Dün film gösterimi sonrası çok kalamam
diye düşünüyordum açıkçası. Film arasında kaçarım belki... Film başladı 30 dakikaydı
sanırım. Bitti ve salonda kadın erkek herkes ağlıyordu. Yönetmeni alkışlamak
istesek de, hissedilen acıdan kimse bir şey yapamadı. Tek şey geldi aklıma
gidip Zeynep Hanıma sarılmak...
Zeynep Hanım bir şey dedi. Yargı sürecinde süre çok kısa kendinizi yeterince ifade edemiyorsunuz. Ben burada kendimi, acımı anlattım dedi. Film çekiminde elinde hep bir tülden top vardı. Onu avucunda sımsıkı tutarak konuşmuştu. Film sonunda açıkladı. Kızının ona kalan kirli çorabıydı. Hala onun kokusu vardı. Matematikçi olan hesaplasın bir aile iki kızını, okul yolunda, aynı saatte, 12 yıl ara ile kaybetme ihtimali nedir.
Zeynep Hanım bir şey dedi. Yargı sürecinde süre çok kısa kendinizi yeterince ifade edemiyorsunuz. Ben burada kendimi, acımı anlattım dedi. Film çekiminde elinde hep bir tülden top vardı. Onu avucunda sımsıkı tutarak konuşmuştu. Film sonunda açıkladı. Kızının ona kalan kirli çorabıydı. Hala onun kokusu vardı. Matematikçi olan hesaplasın bir aile iki kızını, okul yolunda, aynı saatte, 12 yıl ara ile kaybetme ihtimali nedir.
Zeynep hanım ilk
kızını kaybettiğinde kızını öldüren (Ben ölümüne yol açan demiyorum. Ehliyetsiz
motor kullanıp kaldırımdaki çocuğa çarpan katildir) kişinin babasının hasta
olduğunu duymuş ve aramış. Kendini tanıtmış “Ben İlay’ın annesi” demiş.
Katil deki cevap “İlay kim?”, “Öldürdüğün
kız çocuğu”…
Güçlü olmalıyız,
ayakta kalmalıyız, yılmamalıyız. Önümüzde Zeynep Hanımlar oldukça hayata
tutunmak için onlardan güç almalıyız. Hepimiz Mustafa Kemal olamayız belki ama
hepimiz Zeynep öğretmen olmalıyız. Ellerinizden öpüyorum Zeynep Öğretmenim…
Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir.
YanıtlaSilTemele taş bulmak gecikebilir.
Devlete baş bulmak gecikebilir.
Adalet gecikmez tez verilmeli.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
Kıymetli yazar;
YanıtlaSilYazınızı okurken yaşam dengesinin bozulduğunun farkına vardım.Boğazımda düğümlendi kelimeler.Kötü oldum ,boğazıma sarıldı sanki birisi..Çocuklarını kaybedip ağlayan anaların gözlerine değiyor yüreğim.Aklımıza gelen cümle yok,içimiz acıyor.çocukların hayatı ile ölümleri arasına kelime arıyorum.bulamıyorum.Dünyanın en masumu ihmalden ölen çocukların ölümlerini ,talihsiz kazaların kurbanı olmalarını kabullenemiyorum.
Hepimizin önceliği ihmallerden doğan kazaların oluşturduğu bu tradejidileri sonlandırmak olmalı.Daha fazla masum çocuklar ölmesin diye.Yüreğinize sağlık bizde sizin ellerinizden öpüyoruz.
Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre 10 - 19 yaş arasındaki çocukların birinci ölüm nedeni trafik kazaları. 2013 Yol Güvenliği raporuna göre Türkiye trafik kazlarının en çok yaşandığı ülkeler arasında. Belgeseli yapılmış olan Didem ve Ezgi 2010 yılındaki bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Aynı yıl Norveç'li yetkililer kendi ülkelerinde hiç bir çocuğun trafik kazasında ölmediğini açıkladı. Bütün bunlara kader deyip geçemeyiz.
YanıtlaSil