20 Kasım 2014 Perşembe

"YOLDA" DERKEN SÖZ BİTTİ

Dun aksam Kurucu üyelerinden olduğum "Uluslararası Çocuk Hakları Kültür Sanat Derneğinin" düzenlediği, Çocuğun yaşama hakkının anlatıldığı "YOLDA" adli belgesel gösterimi vardi. Filmin yönetmeni Okan TEMİZARABACı idi. Kendisi Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencisi fakat yaptığı çalışma birçok yönetmenim diyen kişiye örnek olacak bir çalışmaydı. 
Zeynep Hanımla Çocuk Koordinatörlüğüm sırasında bize resim çalışmaları atölyeleri konusunda yaptığı çalışmalardan biliyorum. Birde bir kızını trafik kazasında kaybettiğini. Dün gece yayınlanan "YOLDA" filminde Zeynep hanım ve eşinin 12 yıl ara ile iki kızlarını okul yolunda trafik kazasında kaybettiklerini öğrendim. İlay ve Ezgi.... 
Bir aile düşünün bu iki acı ile hala ayakta hala yaşıyor. Dün film gösterimi sonrası çok kalamam diye düşünüyordum açıkçası. Film arasında kaçarım belki... Film başladı 30 dakikaydı sanırım. Bitti ve salonda kadın erkek herkes ağlıyordu. Yönetmeni alkışlamak istesek de, hissedilen acıdan kimse bir şey yapamadı. Tek şey geldi aklıma gidip Zeynep Hanıma sarılmak... 
Zeynep Hanım bir şey dedi. Yargı sürecinde süre çok kısa kendinizi yeterince ifade edemiyorsunuz. Ben burada kendimi, acımı anlattım dedi. Film çekiminde elinde hep bir tülden top vardı. Onu avucunda sımsıkı tutarak konuşmuştu. Film sonunda açıkladı. Kızının ona kalan kirli çorabıydı. Hala onun kokusu vardı. Matematikçi olan hesaplasın bir aile iki kızını, okul yolunda, aynı saatte, 12 yıl ara ile kaybetme ihtimali nedir.
Zeynep hanım ilk kızını kaybettiğinde kızını öldüren (Ben ölümüne yol açan demiyorum. Ehliyetsiz motor kullanıp kaldırımdaki çocuğa çarpan katildir) kişinin babasının hasta olduğunu duymuş ve aramış. Kendini tanıtmış “Ben İlay’ın annesi” demiş. Katil deki cevap “İlay kim?”, “Öldürdüğün kız çocuğu”…
Güçlü olmalıyız, ayakta kalmalıyız, yılmamalıyız. Önümüzde Zeynep Hanımlar oldukça hayata tutunmak için onlardan güç almalıyız. Hepimiz Mustafa Kemal olamayız belki ama hepimiz Zeynep öğretmen olmalıyız. Ellerinizden öpüyorum Zeynep Öğretmenim…

           

3 yorum:

  1. Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir.
    Temele taş bulmak gecikebilir.
    Devlete baş bulmak gecikebilir.
    Adalet gecikmez tez verilmeli.

    Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

    YanıtlaSil
  2. Kıymetli yazar;
    Yazınızı okurken yaşam dengesinin bozulduğunun farkına vardım.Boğazımda düğümlendi kelimeler.Kötü oldum ,boğazıma sarıldı sanki birisi..Çocuklarını kaybedip ağlayan anaların gözlerine değiyor yüreğim.Aklımıza gelen cümle yok,içimiz acıyor.çocukların hayatı ile ölümleri arasına kelime arıyorum.bulamıyorum.Dünyanın en masumu ihmalden ölen çocukların ölümlerini ,talihsiz kazaların kurbanı olmalarını kabullenemiyorum.
    Hepimizin önceliği ihmallerden doğan kazaların oluşturduğu bu tradejidileri sonlandırmak olmalı.Daha fazla masum çocuklar ölmesin diye.Yüreğinize sağlık bizde sizin ellerinizden öpüyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre 10 - 19 yaş arasındaki çocukların birinci ölüm nedeni trafik kazaları. 2013 Yol Güvenliği raporuna göre Türkiye trafik kazlarının en çok yaşandığı ülkeler arasında. Belgeseli yapılmış olan Didem ve Ezgi 2010 yılındaki bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Aynı yıl Norveç'li yetkililer kendi ülkelerinde hiç bir çocuğun trafik kazasında ölmediğini açıkladı. Bütün bunlara kader deyip geçemeyiz.

    YanıtlaSil