23 Mayıs 2013 Perşembe

TEBEŞİR YAZISI

        Tam 6.5 ay oldu. Ne kadar korkmuştum o gün. Gene tektim  o tepeye çekmıstım arabayı, kullanamamıştım, korkmuştum. ne çok ağlamıştım tek başıma, küçük bir çocuk gibi yorgun düşüp uyuyana kadar.
         
Bu gün ne kadar sakindim. herşey çok basit olacaktı. tıpkı kolumdaki gibi. Hemen gececekti. İşte öyle olmadı. 15 dakıkada gececek derken yarım saatte gıt dedıler. Arabaya giderken bir anda agzımdan bir şeyin sızdığını hissettim. agzım kan dolmuştu.Bir insan kendi kanından korkarım. ne tükürebildim, ne yutabildim. acile nasıl gittim arabayı nasıl kenara cektım. anahtarı nasıl kıme attım acıle nasıl kostum bılmıyorum. kanlar sızıyor. anlatamıyorum. Kagıt aldım, yazdım, ılacı gosterdım. bır odaya aldılar. bır anda agzımı acınca bosaldı kanlar lavaboya. Ne çok korktum.


      Ahhh 17 ay oldu hep tektim. Bir sen vardın destektin. Sen istedin diye tedavi oldum ayakta kaldım. Söz verdim. Artık gerek yok. Ne ayakta durmaya, ne direnmeye... Sonuç aylar sonra ilk gün gibi olduktan sonra, sen olmadıktan sonra ne gerek var. Daha ağır bir tedavi, radyoterapiye. Geriye tebeşir yazısı siler gibi kara tahtadan 


tozum kalacak bir tek. Ne çok şey gizledim senden, söylemedim. Azımı bildiğinde bile çok dedin, ya tamamını bilseydin, gülen maske takılmış yüzüm yerine sırtımdaki yükümü görseydin ne derdin bana. YORGUNUM, BİTKİNİM, BİTABIM.... 

1 yorum:

  1. ne radyo terapi ...ne kemoterapi...hiç biri kalb sızısını hafifletmeye yetmiyor...güzel yazı sayın yazar...

    YanıtlaSil