20 Aralık 2012 Perşembe

TÜKENMEYEN ŞEY







 Şükür de çok açım midem bulanıyor dünden bu yana 1 paket çikolata su içtim
O nasıl iş ya
Çorba yaptım halım yok
Yemeden nasıl olacak
Yoğurtlu çorba yaptım istemiyor, kimseye de demedim aslında kimseye yük olmak istemiyorum, kendim kendi atesimle yanarım
Dostluklar bugünlerde belli olur
Kimseyi yakmam. Kaç gün her gün hastayım. Belki kim kaç gün ilgilenir? Ben misim fedakâr olan, herkese her an kosan. Herkes “gel bakayım” derdinde bende kimseye yük olmam. az önce kızarsın diye kapattım
Niye kapattın
Gözyaşım durmadı dun gecede çok ağladım. Sana mesaj attığımda “nere gittin be Kokusunu Keşfettiğim Yabancı” diye.
Yılardır ne çok bölünmüşüm, gece gündüz herkese ne çok koşmuşum, hiç of demeden. “bazen bazı geceler korkuyorum evde yalnız ölmekten” demiştim sana, bir gece evde ölsem belki 1-2 gün kimsenin haberi olmaz. 2 sene önceydi sandalyeye çıkmıştım balkonda perde takıyordum camlı balkona, bir an dengemi kaybettim geri düşüyordum o an aklımdan “hiç olmazsa cam kırılsa balkondan düseyim birileri bulsa” diye geçti belim acıdı geri düştüm. O an aklıma geldi


Hele bu hastalıkta geceleri her kemiğim ağrıdığında midem bulandığında kusarsam ya nefesim kesilirse diye korktuğumda. En kotu olum yanarak ve boğularak ölmekmiş. Yalnız ölenler onlar ne hissediyor acaba? İmdat dese de sesini duyacak el uzatacak kimse olmaması

Arkadaşım demiş önemli olan önüne konulan sıcak çorba değil o soğur önemli olan yürekten sunulandır diye. Zar zor bir çorba yaptım deli gibi açım ama ağzıma süresim yok. Biliyorum elim ayağım kesilecek bitkin düşeceğim sonunda ama yürekten bir gülüş yetsin. Açlığım yemeğe çorbaya değil de içten bir “nasılsına galiba be.
Sakın kimseye gönül koyma kızma. Ona hep sahip çık. Sen boş bir eve girmenin ne olduğunu bilmezsin. Bir sese muhtaç olmanın. Gece kanamadan bayılmayayım diye iki saatte bir uyanmak için saati kurup uyanıp kendini kontrol etmeye, gece bir anda tıkandığında kendi başına acile gitmenin ne olduğunu, doktor “sana kim refakat edecek hasta kim” dediğinde “benim kimsem yok” demenin, sabahları hep sıcak bir “günaydın” yerine saat alarmı ile uyanmanın, bulantın olunca korktuğun tek şeyin kusmak değil de boğulmak olmasının

Kokusunu Keşfettiğim Yabancı bazen ekranda seni izlemek yüzünü, ekrandan dokunmak “niye beni görmek istiyorsun” diye hep kızıyordun. Bir yıldır ben evimde tek kalmadım ki, girdiğim an evime sen evimdeydin. Nefessiz kalsam bilirdim sen oradan el uzatamazsan da orada bilecektin, neredeyse 30 dakikadır göz yasım durmamış, göz yası tükenmezmiş her şey tükense de onu öğrendim umut acı sevinç tükense de
Bir tek gözyaşı tükenmiyormuş….. 

         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder