Şükür de çok açım midem bulanıyor dünden bu yana 1 paket çikolata su içtim
O nasıl iş ya
Çorba yaptım
halım yok
Yemeden nasıl
olacak
Yoğurtlu çorba
yaptım istemiyor, kimseye de demedim aslında kimseye yük olmak istemiyorum, kendim
kendi atesimle yanarım
Dostluklar
bugünlerde belli olur
Kimseyi yakmam. Kaç
gün her gün hastayım. Belki kim kaç gün ilgilenir? Ben misim fedakâr olan,
herkese her an kosan. Herkes “gel bakayım” derdinde bende kimseye yük olmam. az
önce kızarsın diye kapattım
Niye kapattın
Gözyaşım durmadı dun gecede çok ağladım. Sana mesaj
attığımda “nere gittin be Kokusunu Keşfettiğim Yabancı” diye.
Yılardır ne çok bölünmüşüm, gece gündüz herkese ne çok
koşmuşum, hiç of demeden. “bazen bazı geceler korkuyorum evde yalnız ölmekten” demiştim
sana, bir gece evde ölsem belki 1-2 gün kimsenin haberi olmaz. 2 sene önceydi sandalyeye
çıkmıştım balkonda perde takıyordum camlı balkona, bir an dengemi kaybettim geri
düşüyordum o an aklımdan “hiç olmazsa cam kırılsa balkondan düseyim birileri
bulsa” diye geçti belim acıdı geri düştüm. O an aklıma geldi
Hele bu hastalıkta geceleri her kemiğim ağrıdığında
midem bulandığında kusarsam ya nefesim kesilirse diye korktuğumda. En kotu olum
yanarak ve boğularak ölmekmiş. Yalnız ölenler onlar ne hissediyor acaba? İmdat
dese de sesini duyacak el uzatacak kimse olmaması
Arkadaşım demiş önemli olan önüne konulan sıcak çorba
değil o soğur önemli olan yürekten sunulandır diye. Zar zor bir çorba yaptım deli
gibi açım ama ağzıma süresim yok. Biliyorum elim ayağım kesilecek bitkin düşeceğim
sonunda ama yürekten bir gülüş yetsin. Açlığım yemeğe çorbaya değil de içten bir
“nasılsına galiba be.
Sakın kimseye gönül koyma kızma. Ona
hep sahip çık. Sen boş bir eve girmenin ne olduğunu bilmezsin. Bir sese muhtaç
olmanın. Gece kanamadan bayılmayayım diye iki saatte bir uyanmak için saati
kurup uyanıp kendini kontrol etmeye, gece bir anda tıkandığında kendi başına
acile gitmenin ne olduğunu, doktor “sana kim refakat edecek hasta kim” dediğinde
“benim kimsem yok” demenin, sabahları hep sıcak bir “günaydın” yerine saat
alarmı ile uyanmanın, bulantın olunca korktuğun tek şeyin kusmak değil de
boğulmak olmasının
Kokusunu Keşfettiğim Yabancı bazen ekranda seni izlemek
yüzünü, ekrandan dokunmak “niye beni görmek istiyorsun” diye hep kızıyordun. Bir
yıldır ben evimde tek kalmadım ki, girdiğim an evime sen evimdeydin. Nefessiz
kalsam bilirdim sen oradan el uzatamazsan da orada bilecektin, neredeyse 30 dakikadır
göz yasım durmamış, göz yası tükenmezmiş her şey tükense de onu öğrendim umut
acı sevinç tükense de
Bir tek gözyaşı tükenmiyormuş…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder